6 Kasım 2012 Salı

Sütlaç ...


Bugünkü yazımın konusu Sütlaç. Tarifi de şöyle ;
- Bir tutam tüy
- Bir çift güzel göz
- Dört tane pati
- Biraz da yaramazlık



Sütlaç Müge' nin pisisi, arkadaşı. Yeni almış keratayı. Buradaki resimler 1 ay önce çekilmiş, yani şimdi kendisi biraz daha büyümüştür.


Beni tanıyanlar bilir, her türlü canlıyı çok severim. Ama favorim kuçular ve pisiler.

Benim de Fındık adlı bir kızım vardı. Aramızdan ayrılalı 5 yıl oldu, hala özlüyoruz onu. Evimizin bir bireyi olmuştu. Başka bir gün Fındık hakkında uzun uzun yazarım.

Bugünkü kahramanlarımız pisiler, yani Sütlaç. Her ne kadar kuçular gibi bir bağ kuramasanız da, pisiler de çok özeldir.
Biz onların değil onlar bizim sahibimizdir. Her fırsatta bizi işaretler, kendilerini garantiye alırlar. Kafalarına estiği gibi davranırlar, özgürdürler. Belki de bu yüzden onları seviyorum.
Ve tabi ki çok ama çok oyunculardır. Her şey oyun oynamak için bahanedir ve her şey de oyuncak olabilir.
Özet olarak pisiler bir başkadır ...



Sütlaç' a uzun mutlu, sağlıklı, sıhhatli bir ömür dilerim. Mügecim sana da Sütlaç' la bol oyunlu, mutlu günler :)



2 yorum:

  1. Çiğdemcim şimdi görüyorum yazını. Ne güzel tanımlamışsın kedisel durumları. Ellerine sağlık. Ayrıca Sütlaç da kendisi hakkında yazılanları anladı sanırım ki, bilgisayarın başında ayaklarımın ucunda kucağıma gelmek için baya bir çaba sarfettikten sonra, amacına ulaştı ve şimdi beraber inceliyoruz sayfanı.... Kocaman sevgilerimle, Sütlaç da yumuşak patileri ve zımpara diliyle sevgisini iletiyor sana....

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkürler Mügecim. Sütlaç hanımın yeni fotolarını bekliyorum.

    YanıtlaSil