Yaklaşık 2 yıl
aradan sonra sonunda bir şeyler yazmaya karar verdim.
Nasıl başlasam, neler yazsam diye düşünene kadar bir yerlerden
başlamam gerektiğini düşündüm. Muhtemelen ilk başta bu yazıyı sadece birkaç kişi
okuyacak, ama olsun kendime güveniyorum. Bu sefer istikrarlı olmaya kararlıyım J
Dün akşam “Julie & Julia” yı seyrediyordum (herhalde onuncu
kez filan), işte o zaman insanın hayatında bir amacı olması gerek diye
düşündüm. Günlük yapılacak küçük bir şey de olsa, bir amaç bir hedef çok
önemli. İnsanı, en azından beni, belirli bir rutinden kurtarıp gerçek hayatı
yaşamaya yardımı olacak herhangi bir şey.
Bütün gün bilgisayarın başında aynı işleri yapmaktan bir süre sonra
canımın başka bir şey yapmak istememeye başladığını fark ettiğimde gerçekten
kendime acıdım …
İnsan ne çabuk tembelliğe alışıyor. Hafta sonu sahilde yürüyüşe
çıkmak yada evimizin tam karşısındaki spor salonuna gitmek bile insanın gözünde
büyümeye başlıyor.
Ara not (yada itiraf) : İki haftadır spora gitmiyorum, tam da kilo
vermeye başlamıştım. Ama masumane bir sebebim var, izindeyim J
İşte tam da bu sebeplerden dolayı her gün ufak tefek bir şeyler
karalamaya kararlıyım.
Saat 23:18 itibariyle fotomodellik yapmaya karar veren
kumrularımızdan birinin İzmir’in muhteşem gün batışlarından birinin önünde
verdiği poz ile yazımı sonlandırıyorum.
İyi uykular …
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder